Türkiyede Bilgisayar Mühendisliği Eğitimi Sorunları
Tuesday, 03 February 2009
Ülkemizde ki Bilgisayar Mühendisliği Eğitimi sorunlarına geçmeden önce Türkiyede ki Bilgisayar Mühendisliği eğitiminin 30 yıllık kısa tarihçesinden bahsetmek istiyorum.
Dünyada 1960 ‘lı yılların başında başlayan Bilişim eğitimi ülkemizde ilk olarak 1967 yıllında ODTÜ Mühendislik Fakültesi bünyesinde
“Elektronik Hesap Bilimleri “adıyla kurulmuş (bölüme öğrenci alımı daha sonraki yıllarda olmuştur. )
Bölümün adı 1979 yılında Bilgisayar Mühendisliği olarak değiştirilmiş ve 1981 yılında bölüm 16 Bilgisayar Mühendisi mezun vermiştir. 1977 yılında Hacettepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi bünyesinde (dilimize Bilgisayar, Yazılım , Donanım,Hafıza gibi terimleri kazandıran Aydın Köksal ‘ın ve Veri Tabanı konusunda otorite olan Ünal Yarımağan gibi akademisyenler tarafından ) kurulan bölüm 25 öğrenciyle eğitime başlamıştır. Bölümün adı 1999 yılında Bilgisayar Mühendisliği olarak değiştirilmiştir. Ülkemizde ODTÜ ve Hacettepe Üniversitelerinin başlattığı Bilgisayar Mühendisliği eğitimini 1982 yılında Boğaziçi Üniversitesi 52 öğrenciyle, 1983 yılında İTÜ 25 öğrenciyle, 1983 yılında ise Yıldız Teknik Üniversitesi 42 öğrenci ve Ege Üniversitesinde 41 öğrenci ile Bilgisayar Mühendisliği Eğitimlerini başlatmıştır. Vakıf Üniversitelerinden ise ilk olarak 1986 yılında Bilkent Üniversitesi 50 öğrenci ile “Bilgisayar ve Enformatik Mühendisliği “ adı altında eğitime başlamıştır. (1)
2007 ÖSYM verilerine göre 49 Üniversitede (K.Kıbrıs,Azerbaycan,Kırgızistan dahil) Bilgisayar Mühendisliği eğitimi verilmektedir. 49 adet Üniversitede Bilgisayar Mühendisliği adına 2430 kontenjan ayrılmış olup bunun 2301 adeti doldurulmuştur. Üniversitelerin Bilgisayar Mühendisliği bölümlerini yüksek puanlarla kazanmış bu öğrenciler acaba bekledikleri doyuruculukta bir eğitimle karşılaşacaklar mı ?
Yada Bilgisayar Mühendisliği eğitimini tamamlayan kişiler ;
Ø Türkiyenin Bilişim işgücünde ;Bilgisayar Mühendislerine düşen görevleri yerine getirebilecek düzeyde eğitim almışlar mıdır ?
Ø Herhangi bir ek eğitime yada beceriye ihtiyaç duymadan Yurtdışında çalışabilecek düzeyde midirler?
Ø Özellikle gelişimini tamamlamış ülkelerde Lisanüstü eğitimine devam edebilecek düzeydeler mi ?
Ø Yada Türkiyede Akademik olarak çalışacaklar; Uluslarası düzeyde bilgi ve becerilerle donatılmışlar mıdır ?
Tabii ki de Üniverisitelerimizden mezun olan Bilgisayar Mühendisi meslektaşlarımız
hem Türkiyede hem de Yurtdışında çok önemli projeleri sanayide,iş dünyasında yada akademik ortamlarda gerçekleştirmektedirler.
Değişik Üniversitelerde ki Bilgisayar Mühendisliği Öğrencisi arkadaşlarla çeşitli ortamlarda eğitim hayatımız hakkında konuştuğumda pek de iç açıcı tablolalardan bahsedilmiyor. Bütün bu olumsuzluklar bizim gibi sanayi devrimini yakalayamamış ülkeler için Bilişim alanında çağı yakalayarak hatta önüne geçerek ( çok mu iyimser oldu bilmiyorum ama ) Dünya üzerinde söz sahibi olacak ülkemize ; tabir yerindeyse “mektepli” bilişim insanları yetiştirecek kurumların bazı eksikliklerinin olduğunu göstermektedir.
Bütün bu eksiklikleri şu alt başlıklar altında toplayabiliriz.
1) Öğretim Üyesi :
Belirli Üniversitelerimiz dışında Bilgisayar Mühendisliği bölümlerinde yeterli sayıda akademisyen bulunmuyor. Yeterli sayıda akademisyen bulunmadığından dolayı bazen bir akademisyen birden fazla farklı dersi (ki bunlar genellikle birbirine yakın olmayan konular, donanım veya yazılım alanında) vermek zorunda kalıyor. Bunun sonucunda o ders için gerekli temel beceriler Bilgisayar Mühendisliği öğrencilerine kazandırılamıyor. Ayrıca Akademisyenler tarafında ise fazla ders yükü yüklenmesi sonucunda dersi anlatma verimleri düşüyor yada gerekli araştırmaları yapamadan bizlerin karşısına çıkılıyor.
Bilgisayar Mühendisliği ülkemizde yeni bir Mühendislik dalı olduğundan dolayı ; Bilgisayar Mühendisliği lisansına sahip akademisyen sayısı az ve bunun sonuncunda faklı mühendislik dalından mezun ( hatta bazen mühendislik geçmişi olmayan ) kişiler tarafından dersler verilmeye çalışılıyor Bunun sonuncunda Bilgisayar Mühendisliği disiplini ve yaklaşımı biz ,öğrencilerin , aklında tam oluşturulamıyor. Ortak bir Bilgisayar Mühendisliği bakış açısı sağlanamıyor.
2)Ders Müfredatı :
Bilgisayar Mühendisliği eğitiminde müfredat dengesizliğini şöyle bir örnekle açıklamak daha faydalı olur diye düşünüyorum. Bir terazi düşünün ki ; bir kefesinde ders programlarını uluslarası ölçütlerde verme çabaları ve beraberinde ABET vb. kurumlar tarafından onay alma yarışı , terazinin diğer kefesinde ise ülkenin imkanlarına, piyasanın ihtiyaçlarına yönelik Bilgisayar Mühendisi yetiştirme durumu.
Ülkemizde yüksek teknolojiye sahip; işlemci yada donanım üretimi ,bu konular üzerine araştırma imkanları oldukça sınırlıdır.Bütün bunlara karşılık yoğun bir şekilde ders programında bu tür dersler alan BM ‘nin iş bulma şansı azalmaktadır.
Bilgisayar Mühendisliğinin alanı giren konular şuan dünyada en çok gelişime ve ilerlemeye açık konular olmasına rağmen ;Müfredatla ilgili bir başka kötü durum ise ders programlarında yeni gelişmelere ayak uydurulmaması.Gelişen ve değişen bilgilerin derslerde yerini alamamasıdır.
Sonuç olarak BM ders müfredatı alanında yukarda bahsedilen dengelere dikkat edilip gerekli düzenlemeler bunlara göre yapılmalıdır.
3)Laboratuar Çalışmaları
Sistemini oturtmuş Üniversiteler dışında; Bilgisayar Mühendisliği eğitiminde alınan Teorik bilgilerin (ki bana göre BM pratiğe dayalı bir meslek dalıdır ) uygulanması yada pekiştirilmesi için varolması gereken Laboratuarlar maalesef ya sayıca yetersiz yada donanımsal olarak yetersizdir.
Bunun sonucunda; uygulanması gereken birçok konu ya hiç uygulanmadan geçilmekte yada çok az bir sürede,baştan savma bir şekilde,uygulanmış olmak için uygulanmaktadır.
4)Ders Kitapları :
Türkiye teknolojiye yön veren bir ülke konumunda olmadığından dolayı Bilgisayar Mühendisliği eğitiminde kullanılan kitapların neredeyse tamamına yakını İngilizce dir. Bilgisayar alanında yazılmış Türkçe kitapların çoğu , Bilgisayar Mühendisliği eğitiminden geçmemiş kişiler tarafından yazılmış yada çeviri yapılmıştır,yapılan çevirilenlerde konu hakkında yeteri kadar bilgisi olmayan kişiler tarafından yapıldığında bizler için tam bir kavram kargaşası oluşmaktadır.Bilgisayar Mühendisliği eğitiminde örnek gösterilip okutulucak düzeyde basılan kitap ve bunları yazan insan sayısı oldukça azdır.
Bilgisayar Mühendisliği öğrencileri tüm bu olumsuzluklara rağmen Ülkemizin gelişimine katkıda bulunacak Mühendislik dallarının başında gelmektedir.Tüm bu sorunlara çözümler bulmak amacıyla çeşitli organizasyonlar, Kongreler,Toplantılar düzenlenmektedir.
2008 yılında Yıldız Teknik Üniversitesinde 4.sü gerçekleştirilmiş olan Bilgisayar Mühendisliği Öğrencileri Kongresi (BİLMÖK) ,bu sorunların çözümlerinin arandığı ortamlardan biridir.
Bütün bu saymış olduğum olumsuzluklara rağmen şanslı olduğumuzu düşündüğüm nokta ise Bilgisayar Mühendisliği öğrencilerinin kendini , Üniversite dışında , geliştirilebilme imkaı sağlayan CETURK gibi sanal ortamların verlığıdır.
Makalemi burda noktalarken , daha gelişmiş bir ülke için başta Bilgisayar Mühendisliği Öğrencileri olmak üzere , Bilişim alanında çalışmalar yapan genç arkadaşlara çok büyük görevler düştüğünü belirtmek istiyorum.
Not: Alıntıdır
Papatya Yayıncılık, 2005. “ kitabından alınmıştır.
(1)Bilgiler “ Ünal Yarımağan, TBV Türkiye Bilişim Ansiklopedisi, Türkiye’de Bilişim Eğitiminin Tarihçesi,